bugün

entry'ler (640)

yüksek lisans mülakatları

Deneyimlememiş insanlar için tedirginlik yaratan durumdur.
Bu insanlar içerisinde önümüzdeki bir hafta boyunca şahsım da yer alacaktır.
Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü hakkında bilgisi olan varsa lütfen mesaj kutumu yeşillendirsindir. Zira dayanışma bu günler içindir.

bir şarkıyı tiksinesiye kadar dinlemek

Şarkı dinleme anlayışımın en kısa, en direkt tanımıdır kendileri. Seversin, dinler dinler dinler dinlersin. Sonra başkasını sever, onu dinler dinler dinlersin ve bu böyle gider.

kadınları çekici yapan detaylar

Çabuk algılanabilen tüm özelliklerin ötesinde, tanıdıkça ortaya çıkan özelliklerdir. Sağduyu gibi; ki olgunlaşmanın göstergesidir. Sevgisini göstermek için yaptığı * gibi; ki sevgiyi nasıl tanımladığının göstergesidir. Gülüşü gibi; ki mutluluk için, mutlu olmak için ne kadar çabaladığının göstergesidir. Bu, kolay algılanabilen bi' şey gibi gelmesindir, gülüş, çok saklı çok gizlidir. Her şeydir.

yazarların duygu durumları

Bazen kendimi fazlasıyla karmaşık hissediyorum. Tam olarak ne istiyorum, ne planlıyorum bilmiyor gibiyim. Yönüm şaşıyor, kararlarım etkileniyor. Sanki... Kendimi bildim bileli bağımsız, dik başlı, kendi kararlarını alan, alabilen biri olmak istedim ve çevremce oldum da. Ama tüm bunlarla birlikte korkularım da benimle birlikte geldi, hep yavaşlattı beni. Yoklarmış gibi yansıtmam, çevremi kesin ama en kötüsü beni de mi yanılttı? Tek başına, bilmediğim bir şehirde, sıfırdan başlayabilir miyim? Yapabilir miyim? Hep istedim ama hep kaçtım da. Kaçtığım şey zorluklar mıydı yoksa yeteri kadar istemiyor olmak mıydı, bunu da bilmiyorum. Farkındayım, büyüdüm; sığındığım o sebepler yok artık, öğrencilik yok... Çizmeye başlamam gereken bir hayat, yapmam gereken başlangıçlar var. aslında güzel fırsatlar da doğuyor, önüme çıkıyor ama bunlara önce heves, istekle sonra yorgun bir yılma ile yaklaşıyorum. O yüksek enerji bir iki gün, sonrasındaki düşüş süresiz devam ediyor. Emin miyim, doğru karar mı, pişman olur muyum, keşkeler koyar mıyım bi' zaman sonra önüme... Ama başlamam gerek. Peki ama buradan ve bu şekilde mi? E kötü mü? Hayır tabii ama daha iyisi olabilir, belki daha uzun soluklusu? Beklemeli miyim ya da o zaten gelir beni bulur mu? Bilmiyorum.
Kuruntularım, belirsizliklerim ve her ne kadar BEN, bağımsız BEN dese de kalbim, etkilenişlerim kafamı yoruyor, çok yoruyor. Düşünüyorum ama taşınamıyorum sözlük.

(bkz: bir girdaptı ruhum)
(bkz: okullar neden bitti bizi kim mezun etti)

eşcinsellik bir tercih midir sorunsalı

Eşcinsellik bir tercih değil, yönelimdir. Peki cinsel yönelim nedir? Cinsel yönelim: Kişinin kendi isteği ile seçilen bir özellik değil, çok erken yaşlarda belirlenmiş bir durumdur. Bugün bilimsel olarak kabul gören tek görüş; aynen heteroseksüelliğin olduğu gibi eşcinselliğin ve biseksüelliğin de nedeninin bilinmediğidir. Cinsel yönelimin bir seçim olmadığını, aksine en baştan beri var olan ve çocuk büyüdükçe gelişen bir duygular bütünü olduğu bugün bilim tarafından benimsenmektedir.
Eşcinsellik 1973 yılında APA (Amerikan Psikiyatri Birliği) ve 1990’da WHO (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından psikiyatrik sınıflandırmalardan çıkarılmış, eşcinselliği bir hastalık olarak görmeye son verilmiştir.

samsun

Bazen güzel bazen çirkin. Bazen yaşanılası bazen kaçılası bulduğum şehir. Ama düşününce, fena değil hani. Nihayetinde Karadeniz. Denizinin havası, dalgası bi' başka.

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

Oysaki ben sana senin için okuduğum bir şiir kitabı hediye etmiştim.

sevmekten vazgeçmek

bazen mecburi olan durumdur. Ne yazık ki.

üniversite arkadaşları

Lise arkadaşlarını özleten arkadaşlardır. Hiçbiri burada ya da herhangi başka bir sözlükte yazmadıkları için ( en azından yakın çevremde olanlar) onlar hakkında iç dökme fırsatı bulmuş gibi hissedip heyecan doldum. Çünkü artık ciddi anlamda doldum! El insaf arkadaşlar, yeter. Sırf aynı yurtta kalıyor ya da aynı odayı paylaşıyorsunuz diye birbirinizi zincirlemesine takip etmek zorunda mısınız allah aşkına? Ya da en az 19 yaşına gelmiş bireyler olarak "aman olsun, aram bozulmasın" diye ezik davranışlar gösterip tek başına hareket edemez olmak üniversitede güzel bir yaşam mı demek? Ben mi büyük büyük düşler kurdum, siz mi küçük küçük şeyler peşindesiniz? Üniversite hayatınızı belirlediğiniz bir iki arkadaşla geçirme ve bitirme düşüncesi size korkunç gelmiyor mu? Katıldığımız bazı topluluklarda bile hala kendi aranızdasınız. Bu neyin kafasıdır? Biraz özgür davrananı, laf söylemekten çekinmeyeni de itelemekte bir numarasınız. Birbirinize kattığınız bir şey olsa e biraz haklısınız diyeceğim ama o da yok. Lisede bile daha çok geliştirirdik arkadaşlarla birbirimizi. Siz anca yüzdelik dilime girme derdinde olan, vize-final haftası ölesiye çalışan bir topluluksunuz. Üzülüyorum. He sizle yakınım, iyi insanlarsınız. O kadar. Yalnızca bu.

sözlük yazarlarının itilafları

Severdim uykuyu. Ne zaman ki birileri uğruna uykunu bölmenin, uykusuz kalmanın, bunu hiç şikayet etmeden seve seve yapmanın karşılığı umarsızca oldu; o zaman iş yine benim uykuma oldu. Uykusuzluklara kaldım.

kızların erkeklerden istedikleri şeyler

kararlılık, tutarlılık, emek.

ikinci öğretim harçları

Devlet üniversitesinde okumanıza rağmen sanki özel okulda okuduğunuzu düşündürendir. Bir eğitim fakültesi öğrencisi olarak her dönem 513,50 tl yatırıyor olmak içimi burkuyor. Sırf istediğim, severek okuyacağıma inandığım bölüm için ikinci öğretimi seçmenin ve sırf özelleştirilen eğitime karşı olduğum için de tam burslu hiçbir özel üniversiteyi tercih etmeyip devlet üniversitesinde okumayı tercih etmenin bedeli bu olmamalıydı. Üstüne üstlük bir de katlamalı harç tatavası çıktı. Önce topyekün mühendislik fakültesi öğrencilerine, özel olarak da ikinci öğretim mühendislik fakültesi öğrencilerine geçmiş olsun, demekten kendimi alamıyorum.
Okumanın bile paraya, zenginliğe baktığı ülkemizden hepimize sabır, umut ve güç dilerim!

ondokuz mayıs üniversitesi

Kampüsünün genişliğini değerlendiremeyen üniversite. Yıllardır "yaşam merkezi" inşaatı diye yutturmaya çalıştıkları yeri sonunda bitirdiler ve sonuç: Fen-edebiyat ile Mühendislik fakültesinin yemekhanesi. Vallahi pes, dedirtiyor.

eymenehayatverelim

Eymen Ali Kal için sosyal medyada başlatılan kampanyadır.
"Eymen Ali kal 18 aylık. Doğuştan kalp ve böbrek hastası. Çift çıkışlı sağ ventrikül teşhisi ile 3 aylıkken tam düzeltme ameliyatı yapılan bebeğimizin sonrasında gelişen komplikasyonlar nedeniyle tekrar çok daha ciddi bir ameliyat olması gerekiyor. Daha az risklerle, tüm tecrübe ve araştırmalarımız ile isviçre HUG hastanesinde TL karşılığı ortalama 500.000 tl olan bu ameliyat ve tüm tedavi masrafları için desteğinize ihtiyacımız var. Evladı için endişelenip, onun için en doğru kararı vermek isteyen bir anne olarak sizlerden bize bu zorlu mücadelede destek olmanızı istiyoruz."
Facebook: https://www.facebook.com/...erelim?ref=ts&fref=ts
Twitter hashtag: #EymeneHayatVerelim

sözlük yazarlarının en son okuduğu kitaplar

Sosyalizm ve insan Ruhu - Oscar Wilde

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

mesafeler batsın. Teşekkürler.

yazarların şimdi dinlediği şarkıdan bir cümle

Bir tek bunu beklemiştim.

pedagog

Rehberlik ve Psikolojik danışmanlık bölümünden mezun olanların da sahip olabileceği mesleki unvan. Çocuk eğitimcisi, anlamına gelmektedir.

rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümü

Eğitim fakültesinin gözde bölümüdür. Çünkü, diğer öğretmenliklerden farklı olarak yalnızca öğretmen yetiştirmez. Aslında öğretmen yetiştirmez. Eğitim fakültesinde yer almasının sebebi "danışmanlık psikolojisi" alanı ilgililerinin eğitim sektöründe ağırlıklı olarak istihdam ediliyor olmasıdır. Okuması keyifli, eğlenceli olan bölümdür. Psikolojiden farkı daha çok uygulamaya dönük bir bölüm olmasıdır. Ve ayrıca yine psikolojiden farkı, sevdiğim bir hocamın tanımladığı şekliyle "baldırı çıplakların" tercih ettiği bölümdür. Çünkü psikoloji alanı burjuvaların alanıdır. Psikoloji lisans eğitimiyle yeterli kalınamayacak bi alandır, üzerine klinik psikoloji yüksek lisansı ve aynı zamanda psikoterapi eğitimleri vs vs psikoloji bölümünü burjuvazi eğlencesi haline getirmiştir, ne yazık ki. Kısaltılmışıyla PDR ise daha çok orta dereceli ailelerin çocuklarının okuduğu bi bölümdür. *
Ve psikolojiye göre bence güzel bi yanıysa 4 yıllık lisans eğitimden sonra nitelikli bir meslek sahibi oluyor olmanız. Yüksek lisansı keyfinize göre bi alanda yapabilirsiniz. Keyfinizce elbette.
Atamaların kolaylığı bu ve bundan sonraki yıllar için aynı kolaylıkta olmayacaktır çünkü sosyoloji ve felsefe mezunlarına istihdam alanı sağlamak için alanımızı işgal etmeleri söz konusu. PDR öğrencileri ve mezunları olarak örgütlenmek gerek hızlıca!

Her şeye rağmen, burası Türkiye ve burada en yüksek puanla en iyi bölümü de okusanız işsiz kalma riskiniz hep ama hep var. O yüzden önemli olan zorluklara göğüs gererken "pişmanlık duymayacağınız" bi bölüm okumuş olmak. Yani dostlar, önemli olan sevdiğiniz bölümü okumak.

sözlük yazarlarının en son izlediği filmler

(bkz: Touching The Void - Boşluğa Dokunmak)